PRP NEDİR?
PRP (Trombositten Zengin Plazma):
PRP uygulaması tam kandan trombosit yönünden zengin plazma elde edilmesi temeline dayanır.
Trombosit (Platelet) Nedir?
Trombositler; pıhtılaşma, yara iyileşmesi ve doku yenilenmesinde görev alan kan hücreleridir.
Kanamaya sebep olan yaralanma durumlarında, trombositler aktive olur ve granüllerinde depolanan proteinler ile büyüme faktörleri (VEGF, IGF, FGF, PDGF, EGF, TGF-β) açığa çıkar.
Büyüme faktörleri kök hücrelerin aktivasyonu, çoğalması ve farklılaşması proseslerinde görev alarak yara iyileşmesi ve doku yenilenmesini sağlarlar.
PRP; kanın trombosit açısından konsantre edilmiş halidir.
PRP Uygulamasının Etki Prensibi
Sağlıklı bir insan kanının %93ünü eritrositler (kırmızı kan hücreleri) oluştururken, %6sını trombositler (plateletler) ve %1ini lökositler (beyaz kan hücreleri) oluşturur.
Kanı oluşturan bu bileşenler santrifüj işlemiyle, molekül ağırlıklarına göre farklı fraksiyonlar oluşturarak birbirinden ayrılabilir.
PRP uygulamasının etki mekanizması, tam kandaki eritrosit : trombosit oranının tersine çevrilmesi prensibine dayanır. Santrifüj sonrasında toplanan PRP fraksiyonunda, tam kana oranla, trombosit (platelet) konsantrasyonu artmış, eritrosit konsantrasyonu azalmış olur.
PRP otolog bir uygulamadır: Hastanın kendi kanından elde edilen trombositçe zengin plazma yine hastanın kendisine uygulanır. Bu nedenle PRP uygulamasının alerji ya da rejeksiyon gibi majör riskleri bulunmaz.